05 Temmuz 2025 Cumartesi
Petlas, 2024 yılında ihracattaki güçlü performansıyla üst üste üçüncü kez Altın İhracatçı Ödülü’ne layık görüldü. Yeni pazarlara açılım, stratejik ürün başarıları ve savunma sanayiine yönelik ihracat artışıyla Petlas, lastik sektöründeki liderliğini pekiştirdi.
Türkiye’nin lider lastik üreticisi Petlas, 2024 yılında gerçekleştirdiği 291 milyon dolarlık ihracat performansıyla Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından bir kez daha “Altın İhracatçı” ödülüne layık görüldü. Bu prestijli ödülü üst üste üçüncü kez kazanarak sürdürülebilir ihracat başarısını taçlandıran Petlas, global pazarlardaki etkisini istikrarlı bir şekilde artırmaya devam ediyor. Ürün kalitesi, inovatif yaklaşımı ve global çapta müşteri odaklı çözümleriyle dikkat çeken Petlas, Türkiye’yi dünya yollarında gururla temsil ediyor.
Stratejik Pazarlar ve Yeni Açılımlar ile Büyüyor
2024 yılı boyunca dünya genelinde güçlü büyüme grafiğiyle dikkat çeken Petlas, özellikle A.B.D, İngiltere, Avusturya, İrlanda, Tunus, Fildişi Sahilleri, Brezilya ve Porto Riko pazarlarındaki payını artırdı. İlk kez ihracat gerçekleştirdiği Fransız Guyanası, Gine Bissau, Nikaragua ve Ruanda gibi pazarlara açılmadaki başarısını ürün çeşitliliği, ürün kalitesi, lojistik gücü ve müşteri ihtiyaçlarına özel hızlı çözümler üretme kabiliyetine borçlu olan Petlas, 2024 yılında geliştirdiği yeni ürünlerle de fark yarattı.
Yeni Ürünlerle Segment Bazlı Yükseliş
Petlas’ın son dönemde geliştirerek yurtdışı pazarlarda da tüketicinin beğenisine sunduğu yeni ürünlerin, ihracat başarısına katkısı büyük oldu. Yeni nesil Peaklander A/T ve M/T lastikleri 4×4/SUV segmentinde büyümesine katkı sağlarken, yeni nesil kış lastiği Snowmaster 2 Sport binek grubunda, yeni nesil otobüs lastiği RH/SH Coach da ilgili segmentte satış adetlerine somut olarak yansıdı.
Savunma Sanayiine Globalde de Güç Veriyor
Türkiye’nin gelişen savunma sanayi ekosistemi içinde önemli bir tedarikçi rolü üstlenen Petlas, Türkiye’nin en önemli askeri araç üreticilerinin orijinal ekipman tedarikçisi (OEM) olarak askeri lastik segmentinde de kendini başarıyla konumlandırdı. İhracatı yapılan yerli savunma sanayi araçlarının OEM grubunda Petlas’ı tercih etmeleri, Petlas’ın özellikle Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerine ihraç ettiği askeri lastik adedinin önceki yıllara kıyasla yüzde 100’den fazla büyümesini mümkün kıldı.
Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, elektrik-elektronik sektöründeki aralıksız ihracat şampiyonluğunu yaklaşık 2,2 milyar dolarlık ihracat geliriyle bu yıl da korudu. 27’nci kez sektörünün en çok ihracat gerçekleştiren şirketi olan Vestel, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından belirlenen listede de en çok ihracat yapan sekizinci şirket oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 2024 yılı İhracat Şampiyonları Ödül Töreni, 30 Haziran Pazartesi günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin ev sahipliğinde düzenlendi. 2024’te gerçekleştirdiği yaklaşık 2,2 milyar dolarlık ihracatla elektrik-elektronik sektöründeki birinciliğini bu yıl da koruyan Vestel, bu alanda 27’nci defa şampiyonluğu üstlendi. Bugün yüzde 59’a ulaşan ihracat oranıyla, dünyanın 160’tan fazla ülkesine ürün ve teknolojilerini sunan Vestel, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından belirlenen ve Türkiye’de en çok ihracat yapan şirketlerin yer aldığı genel sıralamada da sekizinci oldu.
Vestel’in genel sıralamadaki sekizincilik ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe’den alan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu konuyla ilgili olarak; “Kurulduğumuz günden bu yana bu topraklarda üreterek kazandığımızı yine bu topraklara vererek ülkemize değer katmak için çalışıyoruz. Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, bugün ürettiği ürün ve teknolojileri 160’ı aşkın ülkeye ulaştırarak dünyada milyonlarca insanın hayatına dokunuyor, ülkemizin adını dünyanın dört bir köşesine gururla taşımaya devam ediyor. Çeyrek asrı aşkın süredir kendi sektörümüzde, ülkemizin aralıksız ihracat şampiyonu olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz. Küresel ticarette belirsizliklerin arttığı, ekonomik ve jeopolitik dalgalanmaların yoğun şekilde hissedildiği bir dönemde bu başarıyı sürdürüyor olmak, Vestel’in uzun yıllardır devam eden ihracat odaklı stratejisinin bir göstergesi. Bundan sonra da ülkemize katkı sunma kararlılığımızdan vazgeçmeden yolumuzu ilerletecek, ülke ekonomimiz için değer yaratmaya, inovasyon, teknoloji ve kalite odaklı çalışmalarımızla dünya çapında büyümeye devam edeceğiz” dedi.
Sektör birinciliği ödülünü Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe’den alan Vestel Dış Ticaret Satış Genel Müdürü Seçkin Gençoğlu ise yaptığı açıklamada, “Vestel bugünden geleceğin dünyasına hazır bir şirket. Türkiye’den dünyaya teknoloji ihraç etmenin sorumluluğu ve bilinciyle hareket ediyor, her zaman daha iyisi için çalışıyoruz. İleri teknolojiye, inovasyona, donanıma ve tasarıma yaptığımız yatırımlar sayesinde, global pazarda daha güçlü bir konumdayız. Yapay zekâ, Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm alanlarındaki yetkinliklerimizle hem üretimde hem ihracatta rekabet gücümüzü artırıyoruz. 27 yıldır ihracat alanında sürdürdüğümüz başarıları daha da ileri noktalara taşıma gayesindeyiz. Bu yıl da kendi sektörümüzün ihracat şampiyonu, genel sıralamada ise sekizinci olmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemiz için değer yaratmaya, sürdürülebilir büyüme ve gelişim odaklı stratejilerimizi hayata geçirmeye kararlılıkla devam ediyoruz” diye konuştu.
BYD’nin büyük beğeni toplayan modeli BYD SEAL U, Türkiye’de satışa sunulmasından bu yana 20.000’inci teslimatını gerçekleştirerek önemli bir kilometre taşına daha imza attı.
Dünyanın lider elektrikli otomobil üreticisi BYD, Türkiye pazarındaki büyümesini sürdürüyor. 2025 yılında Türkiye’nin en hızlı büyüyen otomobil markası BYD’nin en çok tercih edilen modeli SEAL U hem satış performansı hem de kullanıcı memnuniyetiyle dikkat çekiyor. Nisan ayında Türkiye’de tüm binek otomobiller arasında en çok satılan model olmayı başaran SEAL U, geçtiğimiz hafta da Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçildi. Bu ödülün hemen ardından SEAL U, 20.000’inci teslimatına ulaşarak markanın Türkiye’deki başarısında yeni bir kilometre taşı ekledi.
20.000’inci BYD SEAL U teslimatı, 26 Haziran tarihinde aracın yeni sahibine düzenlenen özel bir törenle gerçekleştirildi. Yeni enerjili araçlara uzun süredir ilgi duyan ve tercihini BYD’den yana kullanan BYD SEAL U ailesinin 20.000’inci üyesi Zeynep Burcu Gücelioğlu, şunları söyledi: “20 bininci müşteri olmak benim için çok gurur ve mutluluk verici bir duygu. BYD’yi tercih ettim, çünkü aracı görür görmez çok beğendim. Fiyat-performans açısından beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. BYD SEAL U modeli içime tam anlamıyla sindi, ‘İşte bu benim arabam’ dedim. Sahip olduğu teknolojik özellikler ve yeniliklerin bu fiyatla sunulması gerçekten muhteşem.”
Farklı Motor Seçenekleri ile Öne Çıkan BYD SEAL U
BYD’nin tam elektrikli ve şarj edilebilir hibrit versiyonlarıyla Türkiye pazarında sunduğu D-SUV modeli SEAL U, modern tasarımı ve ileri teknolojiyi bir arada sunuyor.
Tam elektrikli SEAL U EV, WLTP normuna göre tek şarjla 500 kilometre karma menziliyle uzun yol sürüşlerini konforlu hale getiriyor. Hızlı şarj desteği sayesinde günlük kullanımda da büyük kolaylık sunan model, aynı zamanda sıfır emisyon değerleriyle çevre dostu ulaşımı temsil ediyor. Şarj edilebilir hibrit versiyon SEAL U DM-i ise düşük yakıt tüketimi ve etkileyici menzil kapasitesiyle öne çıkıyor. WLTP normuna göre 4×2 versiyonunun karma sürüş menzili 1.080 kilometre iken 4×4 versiyonu ise 870 kilometre karma sürüş menzili sunuyor. SEAL U DM-i, bu performansıyla Türkiye’de şarj edilebilir hibrit segmentini ulaşılabilir hale getirirken pazarındaki seçenekleri çeşitlendirdi ve segmentin büyümesine önemli katkı sağladı. Her iki versiyon da geniş iç hacimleri, konfor odaklı tasarımları ve gelişmiş sürüş destek sistemleriyle hem ailelerin hem de teknoloji meraklılarının ortak tercihi haline geldi.
BYD SEAL U DM-i: Türkiye’nin En Çok Tercih Edilen Şarj Edilebilir Hibrit SUV’u
Dünyanın ilk seri üretim şarj edilebilir hibrit otomobil üreticisi BYD’nin D-SUV segmentindeki modeli SEAL U DM-i, güçlü ve verimli bir sürüş deneyimi sunuyor. Model, 145 kW’lık (197 PS) elektrik motorunu, 72 kW’lık (98 PS) 1.5 litrelik dört silindirli benzinli motorla birleştirerek toplamda 160 kW (218 PS) sistem gücüne ulaşıyor. WLTP karma sürüş verilerine göre 1.080 kilometreye varan toplam menziliyle, SEAL U DM-i uzun yolculuklar için ideal bir seçenek oluşturuyor.
Dört tekerlekten çekişli versiyonda, dış ölçüler korunurken çift motorlu yapı sayesinde sistem gücü 238 kW’a (323 PS) yükseliyor. Bu versiyon, daha dinamik ve çevik bir sürüş sunarken, 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 5,9 saniyede ulaşıyor.
BYD SEAL U EV: Güçlü ve Premium Elektrikli SUV
SEAL U’nun tamamen elektrikli versiyonu olan BYD SEAL U EV, markanın yenilikçi 87 kWsa kapasiteli Blade Bataryasıyla donatıldı. WLTP karma sürüş ölçümlerine göre 500 kilometre, şehir içi kullanımda ise 674 kilometreye varan menziliyle dikkat çekiyor.
140 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde, batarya 28 dakikada yüzde 30’dan yüzde 80’e kadar şarj edilebiliyor. SEAL U EV, 160 kW (218 PS) gücündeki elektrik motoruyla 0’dan 100 km/s hıza 9,6 saniyede ulaşarak performans ve konforu bir arada sunuyor.
Dünyanın en büyük global havayolu şirketi Emirates, çok uluslu kabin ekibine katılacak adaylar için 4 Temmuz 2025 tarihinde Marriott Hotel İzmir’de ve 16 Temmuz 2025 tarihinde Crowne Plaza Antalya’da değerlendirme günleri düzenliyor. Emirates ayrıca adayların yalnızca özel davetle katılabilecekleri değerlendirme günlerini ise 2 Temmuz 2025 tarihinde İstanbul ve 18 Temmuz 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirecek.
Dubai merkezli havayolu, kişiye özel ve mükemmel ağırlama hizmetleri sunmaya ve yolcular için unutulmaz anlar yaratmaya istekli yetenekler arıyor. Emirates’in en büyük önceliklerinden birinin güvenlik olması sebebiyle, ideal adayların kendinden emin bir şekilde liderlik etmesi, uçak içi hizmetlerin, güvenlik ve emniyet prosedürlerinin yönetiminin kontrolünü üstlenmesi beklenmektedir. Emirates kabin ekibinin tamamına, havayolunun Dubai’deki son teknolojiyle donatılmış havacılık akademisinde birinci sınıf bir eğitim sunulacaktır.
Kariyerlerine kusursuz bir başlangıç yapmayı planlayan adaylar, değerlendirme süreci ile ilgili gereklilikler hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirler.
Adayların tüm günü mülakat alanında geçirecek şekilde hazırlıklı gelmeleri gerekmektedir.
Emirates’in birçok farklı milletten oluşan kelimenin tam anlamıyla global kabin ekipleri, havayolu şirketinin yolcu çeşitliliğinin ve 253 geniş gövdeli yolcu uçağından oluşan modern filosu ile altı kıtada 140’ın üzerinde seyahat noktasında düzenlediği uluslararası operasyonların bir yansımasıdır. Dünyanın en büyük Boeing 777 ve Airbus A380 uçak filosuna sahip olan ve geçtiğimiz yıl filosuna Airbus A350’yi katan Emirates, kabin ekibi adaylarına olağanüstü kariyer fırsatları, mükemmel eğitim olanakları ve geniş yelpazeli bir gelişim programı sunmaktadır. Heyecan verici, kozmopolit bir şehir olan Dubai’de çalışacak olan Emirates kabin ekibi üyelerinin tamamı, vergiden muaf maaş, havayolu şirketi tarafından sağlanan ücretsiz konaklama, işe gidiş-geliş transfer imkânı ve kapsamlı bir sağlık sigortası gibi çeşitli yan hakların yanında Dubai’deki alışveriş ve eğlence etkinliklerinde özel indirimleri içeren çok cazip bir istihdam paketinden faydalanabilmektedir. Emirates’in büyüyen global uçuş ağı, altı kıtaya yayılmış geniş seyahat fırsatlarını da beraberinde sunmaktadır. Hem Emirates kabin ekibi üyeleri hem de aileleri ve arkadaşları uçuş düzenlenen tüm noktalarda cazip ve ayrıcalıklı seyahat avantajlarından yararlanabilmektedirler.
Emirates 38 yıldır Türkiye’ye uçuşlar düzenlemekte ve şu anda İstanbul’dan haftalık 21 sefer ile Dubai ve Dubai üzerinden 140’ı aşkın şehre seferler gerçekleştirmektedir.
Emirates Hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 – 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.
Detaylı bilgi için: www.emirates.com.tr
“Bu kısır döngü ülkelerimizi çağın gerekliliklerine karşı atıl bırakıyor”
DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Türk iş insanları, Türk profesyonelleri ve öğrenciler başta olmak üzere Schengen vize süreçlerine yönelik problemlerle ilgili bir açıklama yaptı. Yalçındağ, “İçinde bulunduğumuz konjonktürde, ABD-AB ilişkileri, Rusya-Ukrayna ve ardından İsrail-İran savaşları sebebiyle dünyanın sürüklendiği belirsizlik dönemi her birimizi huzursuz ederken, ticari ve ekonomik bağların zedelenmemesi adına bölgesel iş birliklerine inanıyor ve Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerine hiç olmadığı kadar önem veriyoruz. Savaşların ve bölgemizi çevreleyen yüksek gerilimin hem siyasi hem de ekonomik açıdan muhtemel etkilerini göz önünde bulundurarak, Türkiye-AB ilişkilerinin önemini her alanda vurgulamaya çabalıyoruz. DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri olarak da bu önemi göstermek niyetiyle yoğun tempoda ticari diplomasi faaliyetleri gerçekleştiriyoruz; ama vize meselesi artık konuşmaktan sıkıldığımız bir başlık ve aşmaya çalışmaktan yorulduğumuz bir bariyer haline geldi” ifadelerinde bulundu. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyon Başkanı Thomas Hans Ossowski’nin basına yansıyan ve “Türklerin vize için beklemesi utanç verici” başlığını taşıyan açıklamalarına değinen Yalçındağ, “Sayın Ossowski’nin bu açıklaması geç kalınmış bir açıklama olsa da mutluluk verici” dedi.
“Yalnızca utanç verici değil, bölgesel ilişkileri zedeleyen ve kronikleşmeye başlayan bir problem”
Yalçındağ, “Büyükelçi Sayın Ossowski’nin de ifade ettiği gibi, istikrarsızlık, savaş, kriminal etkiler ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen Avrupa’ya rahatça seyahat edebilen ülke vatandaşlarına bakıldığında, Türk insanının hala vize sorunundan dolayı Avrupa’ya rahatça seyahat edememesi yalnızca utanç verici değil, ilişkilerimizi, geleceğe dair umudumuzu, AB’nin kurumsal yapısını ve çağın gerekliliklerine yönelik çabalarımızı zedeleyen kronikleşmeye başlamış bir problemdir” dedi.
“Evrensel ilkeler gündelik siyasi olaylara malzeme edilmemeli”
Yalçındağ, “Türkiye’nin vize serbestisi için karşılaması gerektiği ifade edilen son 6 kriter bir yana, AB’nin bürokratik yapısına pek çok açıdan entegrasyonu mümkün olmayan; ancak vize serbestisinden yararlanan ülkeler örnek alındığında, maalesef ortaya çıkan tablo sorunun çözümüne yönelik Avrupalı dostlarımızın isteksizliğini gösteriyor. Biz her görüşmede, her toplantıda ve her açıklamada ele alınan kurumsal ve evrensel ilkelerin herkes için eşit düzeyde uygulanmasını ve bu ilkelerin gündelik siyasi olayları yorumlarken basit enstrümanlara dönüştürülmemesini arzu ediyoruz. Artık geçtiğimiz on yılların yersiz korkularından ve kalıplarından sıyrılmalıyız. Eğer sıyrılamazsak dünyanın karşı karşıya kaldığı krizleri fırsata çevirmek bir yana, bu krizlere kapılırız” dedi.
“Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp vaktimizi bu meseleyle harcıyoruz”
Avrupa Birliği ve Türkiye’nin önünde ekonomik ve ticari alanda bir dizi fırsat bulunduğunu ifade eden Yalçındağ, “Türk firmaları artık Avrupa başta olmak üzere birçok bölgede yatırımcı konumunda ve ciddi istihdam sağlıyor. AB ülkelerinde 34,2 milyar dolar sermayemiz var. Türkiye ile AB arasında göç politikalarında da iş birliği var. Nitelikli iş gücü ve dijital dönüşüme hızlı adaptasyonuyla Türkiye, AB için çok önemli bir ortak. Enerjiden, ulaştırmaya, savunma sanayi sektöründen, dijital teknolojilere, üçüncü ülkelerde iş birliğinden inşaat ve altyapı projelerine kadar her bir başlık adeta bizim vize meselesini çözmemizi bekliyor. Yaşadığımız çağ ise belirsizlikler getirmesi sebebiyle ezberlerin bozulduğu ve yeni gerekliliklerin ortaya çıktığı bir çağdır. Bu gerekliliklerin başında ise bölgesel iş birlikleri geliyor. Bu iş birliklerinin en güzel örneklerinden biri de geçmişin birikimi ve geleceğin fırsatları ele alındığında Türkiye ve AB ilişkileri olmalı ancak vize meselesi olarak adlandırdığımız bu kısır döngü ülkelerimizi çağın gerekliliklerine karşı atıl bırakıyor. Anadolu’da bu olayı yorumlarken kullanılabilecek çok güzel bir deyim var: Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek. Maalesef, iş dünyası temsilcileri olarak Avrupalı kamu ve özel sektör temsilcileriyle hangi vesileyle bir araya gelsek, büyük hevesle ajandalarımızda bulunan başlıklar öncesinde vize meselesini masaya yatırıyor ve temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp vaktimizi bu meseleyle harcıyoruz” dedi.
“Avrupalı dostlarımız meseleyi daha gür bir sesle ele almalı”
Yalçındağ, “Son olarak, AB Türkiye Delegasyon Başkanı Ossowski’nin açıklamalarını oldukça önemli bulduğumu bir kez daha ifade ediyor, kısa süre sonra mevcut görevinden ayrılacak Sayın Büyükelçi gibi, yeni atanacak temsilciyi, Türkiye’de bulunan AB üyesi ülkelerin diplomatik misyonlarını ve özellikle iş dünyası temsilcileri olmak üzere Avrupalı tüm dostlarımızı bu meseleyi daha gür sesle ele almaya davet ediyorum. Bu vesileyle de Sayın Ossowski’ye görev süresi boyunca yapmış olduğu çalışmalardan ve iş birliğinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.